Mahallenin Türbanlı Orospusunu Siken Genç Oğlan
Güneşin hafifçe batmaya yüz tuttuğu bir akşamüstüydü. Mahalleye yeni taşınan Elif, mütevazi yapısıyla herkesin sevgisini kazanmıştı. Uzun zamandır yaşadığı şehir hayatından sonra mahalledeki dostane atmosfer ona da iyi gelmişti. Gençlerin oynadığı sokak oyunlarına katılır, hemen uyum sağlardı. Elif, özellikle yanında sürekli kitap taşımasıyla dikkat çekiyordu. Bir gün, Elif mahallenin sevilen gençlerinden Ahmet'e tesadüfen rastladı. Ahmet, yardımsever ve her daim güleryüzlü biriydi. O sıralarda Elif'in bir kitaba yoğunlaştığını fark eden Ahmet, hangi kitabı okuduğunu sormaktan kendini alamadı. Böylelikle aralarında sıcak bir sohbet başladı. İkisi de edebiyata olan ilgilerinin ortak bir zemin yarattığını keşfetti. Derken, mahallede bir etkinlik düzenlendi. Gençler ellerinde getirdikleri malzemelerle parkta bir piknik organize etti. Ahmet ve Elif de bu organizasyona katıldı. Hep birlikte unutulmaz bir akşam geçirildi. Gözlerden uzak, hiçbir kötü niyet olmaksızın paylaşılan bu anlarda Elif ve Ahmet çok iyi arkadaş oldular. Zamanla bu dostluk daha da pekişti. Doğal bir samimiyet çerçevesinde gelişen bu hikaye, insanların önyargılardan sıyrılıp güzel dostluklara yelken açabileceklerinin kanıtıydı. Mahalle, onların dostluğunu severek ve saygı göstererek gözlemliyordu.